02.02.2008

kısaca - ÖNSÖZ

Gerçek şu ki; rüya tabirleri ilmi, şerif ve büyük bir ilimdir. Hak Taâla'nın bu ilmi Hz. Yusuf'a (a.s) bağışlamış olduğunu herkes bilir.
UYKU NEDİR?
Hekimlere göre uykunun nedeni, yemek yedikten sonra bedende oluşan ılık buharların beyne doğru yükselmesidir. Bu buharların iki faydası vardır: Birincisi, bütün duyu organları ve bedenin tamamı dinlenir. İkincisi, alınan besinler hazmedilir. Tabirciler bu tür uykuya "doğal uyku" adını verir.
Bazı hekimlere göre, rüya, ruhun duyularla boğuşmasıdır. Yine bazılarına göre de rüya, beyinsel ve doğal bir eylemdir. Şöyle ki, hayal etme, düşünme vb. güçler uyurken artar. Bu güçler ruhun bir çeşit faaliyetidir ve beyinle alakalıdır. Nitekim uzun bir süre mütalaa eden ve az uyuyan kimsenin beynine sıcaklık ve kuruluk galip gelir ve böylece ruh, bedenin sıkı çalışması sonucu yorgun düşer. Bu da o kimsenin hastalanmasına neden olur. Bu nedenle hastalanan bir kimse menekşe yağı, nilüfer yağı vb. gibi doğal yapısı serin olan maddelerle tedavi edilmelidir.

RÜYA ÇEŞİTLERİ VE RÜYANIN İLGİNÇ YANLARI
Abdullah b. Abbas, Resul-i Ekrem'in (s.a.a) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Rüya üç kısımdır: Bazıları Allah'tandır, hayatlarıyla ilgili insanlara müjde verir; bazıları şeytandandır, insanları ümitsizliğe düşürür ve bazıları da karmaşık (anlamsız) rüyalardır."
Danyal (a.s): Rüya, hakikatte iki çeşittir: Biri, içinde bulunulan vaziyetten haber verir; diğeri, işlerin akıbetini bildirir. Bu iki asıl da dörde ayrılır: Emredici rüya, alıkoyucu rüya, korkutucu rüya ve müjdeleyici rüya.
İmam Cafer Sadık (a.s): Rüyalar üç kısımdır: Muhkem (içeriği belli olan) rüyalar, müteşabih (yoruma ihtiyaç duyulan) rüyalar ve karmaşık (anlamsız) rüyalar. Karmaşık rüyaları dört grup insan görür: Yapısı gereği fesada elverişli kimseler; sarhoş olarak uyuyanlar; patlıcan, tuz, mercimek, turşu vb. gibi hazmı güç yiyecekler yiyenler ve henüz ergenlik çağına girmeyen çocuklar.
İbn-i Sîrîn: Rüya iki kısımdır:
1-Muhkem rüyalar: Bunlar, doğru ve yalancı olmak üzere ikiye ayrılır.
2-Karmaşık rüyalar: Bunlar da üç çeşittir. Birincisi, doğal yapının üstün gelmesinden; ikincisi, şeytanın cilvelerinden; üçüncüsü de insanın kendi nefsindendir.
Kirmanî: Rüya üç kısımdır:
1-Allah tarafından müjde niteliği taşıyan rüyalar.
2-Şeytanın insanlara vesvese ettiği rüyalar.
3-İnsanın kendi yaptıklarıyla ilgili (sayıklama vb.) rüyalar.
İnsana doğru rüyayı Allah'ın mukarreb (yakın) meleklerinden biri gösterir. Bu melek, insana, yaptığı veya yapacağı günahlar konusunda uyarıda bulunmak için Levh-i Mahfuz'dan gelir. Rüyanın onun üzerindeki kötü etkisi ortadan kalkıncaya kadar insanın Allah'a sığınmasını ve O'ndan çekinmesini sağlar. Veyahut da hayırlı ise, hayrını çabucak ona ulaştırır. Bu nedenledir ki, rüya görüp de rüyasını unutanlara 'Eğer unuttuysan tövbe et!' derler. Çünkü bu rüyayı sana gösteren Levh-i Mahfuz'dan gelen bir melektir."
Cabir: Rüya iki kısımdır: Doğru rüya ve yalancı rüya. Doğru rüya da üç kısımdır: Müjdeleyici, korkutucu ve ilham verici rüya:
1-Müjdeleyici rüya: İnsanın hayatında karşılaşacağı olayları haber vermesi için Allah'ın Levh-i Mahfuz'dan görevlendirdiği bir meleğin gösterdiği rüyalardır. Buna göre, bir kimseye o melek aracılığıyla Allah'tan dünya ve ahiret işlerine yönelik müjde gelirse bu, iki şey içindir: Birincisi, Müslümanların ibret alması için; ikincisi, kıyamet gününde kâfirlerden yana hücceti tamamlamak için.
2-Korkutucu rüya: Allah tarafından görevlendirilen meleğin günaha neden olan yolları gösterdiği ve onu bu yollar konusunda uyardığı rüyalardır.
3-İlham niteliği taşıyan rüya ise, aynı meleğin, Allah kuluna iyilik, itaat, kulluk, zulümden kaçınma, günahlardan uzak durma ve günahlardan yana tövbe etme yollarını gösterdiği yollardır. Nitekim yüce Allah, Kurân-ı Kerim'de şöyle buyurur: "Ey müminler, topluca Allah'a tövbe edin ki kurtuluşa eresiniz."
Yalancı rüya da üç kısımdır: İlki himmet, ikincisi illet, üçüncüsü de şeytandan olan (karmaşık) rüyalardır. Himmet; insanın uyanıkken düşündüğünü rüyada görmesidir. Bu rüyanın aslı olmadığı gibi tabiri de yoktur. İllet; insanın, bedenindeki herhangi bir hastalığın şiddetiyle rüyada inlemesi veya sayıklamasıdır. Bu tür rüyalar da asılsız ve tabiri olmayan rüyalardır. Nitekim Allah, Kurân-ı Kerim'de şöyle buyurur: "Onlar, bu, karmaşık ve aslı olmayan bir rüyadır; biz bunun gibi boş rüyaları yormayı bilmeyiz, dediler."
İmam Ali (a.s), rüya konusunda şöyle buyurmuştur: "Âlemlerin rabbi Allah'ın yarattığı ilginç şeylerden biri de rüya ve rüyada görülen iyilik veya kötülüklerdir."
İbn-i Sîrîn: Rüyanın ilginç yanlarından biri şudur ki; rüya sahibi rüyasında hayır ve esenlik ya da şer ve bela görür, sonra da aynıyla uyanıkken karşılaşır. Bir diğeri de, bazı insanlar rüyada rüya sahibine görünür ve rüya sahibi uyandığında o insanla karşılaşır. Bir diğer garip yanı da şudur ki; bazı cahiller rüyada öylesine hekimâne sözler öğrenip söyleyebilirler ki hiçbir âlim onlar kadar hikmetli bir söz söylememiş olabilir.
Cabir: Rüyanın gizemli yanlarından biri de şudur ki; rüya sahibi, rüyasında yabancı lügatlerden bahseder, onları açıklar, tefsir eder ancak uyandığında onun ne anlama geldiğini bilmez.
Kirmanî: Rüyanın gizemli yanlarından biri de şudur ki; insan rüyasında bir şey görür, uyandığında da o şey tıpkı rüyasında gördüğü gibi başına gelir.

RÜYAYI BAŞKALARINA ANLATMAK DOĞRU MUDUR?
Kirmanî: Halkın geneli, "Eğer rüyamızı tabirden anlamayan birine açacak olsak, o ne söylerse tabiri o olur" diye düşünür. Oysaki bu düşünce yanlış ve asılsızdır. Hekimlere ve meşhur tabircilere göre, rüya sahibi, ihtiyat gereği gördüğü rüyayı tabir ehlinden başkasına açmamalıdır. Tabircilerin belirledikleri ve yorumladıkları doğal rüyalar, Allah'ın emriyle ve melek aracılığıyla insana gösterilen rüyaların yorumlarıdır. Dolayısıyla bu tür rüyalara dikkat etmek zorundayız. Onları cahil kimselere açmamalıyız.
Hak Taâla Kurân-ı Kerim'de şöyle buyurur: "De ki: Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" Peygamberimiz de şöyle buyurmuştur: "Âlimle cahil bir olmaz." Dolayısıyla melek aracılığıyla insana gösterilen rüya, Allah tarafından kuluna gönderilen bir mesaj olduğu için tabiri neyse, mutlaka gerçekleşecek olan da odur.

HANGİ RÜYALAR GERÇEK RÜYALARDIR?
1-Bazen kan basıncınızın artmasından kaynaklanan rüyalar görürsünüz. Bu tür rüyalar tabir edilmez.
2-Bazen stres altında olmanız ve düşüncelerinizin başka şeylerle meşgul olması yüzünden rüya görürsünüz. Bu rüyalar da gerçeği yansıtmaz ve tabiri yoktur.
3-Bazen gün boyu yaptığınız işlerden etkilenir ve bunlarla ilgili rüyalar görürsünüz. Bu tür rüyaların da tabiri olmaz.
4-Bazen de kalbinizi bir şeyle meşgul etmez ve ruhunuzu birtakım şeylerden arındırırsınız. Böyle yaparsanız, gördüğünüz rüya gerçeği yansıtır.

DUA
Peygamber efendimiz (s.a.a) uyumadan önce ve uyandıktan sonra şu duaları okurdu:
Uyumadan önce:
[Allah'ım, senin adınla ölür ve senin adınla dirilirim.]
Uyandıktan sonra:
[Öldükten sonra bizi dirilten Allah'a hamt olsun; dönüşümüz O'nadır.]